Polifenoller, vücudumuzu oksidatif stres ve enflamasyondan koruyan antioksidan özellikleriyle uzun zamandır bilinmektedir. Kopenhag Üniversitesi’nde yapılan yeni bir çalışma, polifenollerin proteinlerle birleştiğinde daha da büyük bir anti-enflamatuar etkiye sahip olduğunu ve potansiyel olarak basit bir fincan sütlü kahveyi sağlıklı bir diyete değerli bir katkı haline getirdiğini ortaya koymuştur.
Gıda Bilimi Bölümü ile Veterinerlik ve Hayvan Bilimleri Bölümü araştırmacıları tarafından yürütülen çalışmada, polifenollerin proteinlerin yapı taşları olan amino asitlerle nasıl etkileşime girdiği araştırıldı. Araştırmacılar, polifenoller amino asitlerle reaksiyona girdiğinde, anti-enflamatuar etkilerinin arttığını ve potansiyel olarak insanlarda faydalı sağlık etkilerine yol açtığını buldular.
Araştırmacılar, polifenolleri proteinlerle birleştirmenin anti-enflamatuar etkisini gözlemlemek için bağışıklık hücrelerini kullanarak bir deney gerçekleştirdiler ve yapay enflamasyon uyguladılar. Hücrelerden bazılarına bir amino asitle reaksiyona girmiş çeşitli dozlarda polifenoller verilirken, diğerlerine sadece aynı dozlarda polifenoller verildi. Araştırmacılar, polifenoller ve amino asitlerin kombinasyonu ile muamele edilen bağışıklık hücrelerinin, iltihapla mücadelede sadece polifenollerin eklendiği hücrelere göre iki kat daha etkili olduğunu buldular.
Çalışmanın kıdemli yazarı Doçent Andrew Williams, sonuçların umut verici olduğunu ve bir sonraki adımın insanlar üzerindeki etkilerini araştırmadan önce hayvanlardaki etkilerini incelemek olacağını belirtti. Çalışma Journal of Agricultural and Food Chemistry dergisinde yayımlandı.
Çalışmanın önemli bulgularından biri, polifenollerin et ürünleri, süt ve biradaki proteinlere bağlanmasıydı. Araştırmacılar ayrıca polifenoller ve proteinler arasındaki reaksiyonun sütlü kahve içeceklerinde meydana geldiğini, kahve çekirdeklerinin polifenoller açısından zengin, sütün ise proteinler açısından yüksek olduğunu tespit etti. Araştırmacılar, reaksiyonun hızlı bir şekilde gerçekleştiğini ve incelenen gıdaların herhangi birinden kaçınmayı zorlaştırdığını belirtti.
Araştırmacılar, bu reaksiyonun proteinler ile meyve veya sebzelerden oluşan diğer gıdalar bir araya geldiğinde de meydana gelebileceğine inanıyor. Örneğin, sebzeli bir et yemeği ya da süt veya yoğurt gibi proteinler içeren bir smoothie benzer bir reaksiyona neden olabilir.
Gıda endüstrisi ve araştırma topluluğu polifenollerin potansiyel faydalarına dikkat çekmiş ve en iyi kaliteyi elde etmek için gıdalara doğru miktarlarda polifenollerin nasıl ekleneceği üzerinde çalışmaktadır. Şu anda araştırılan stratejilerden biri, polifenollerin vücuttaki emilimini artırmak için protein yapılarında kapsüllenmesidir. Bu strateji aynı zamanda polifenollerin anti-enflamatuar etkilerini de artırabilir.
Sonuç olarak, Kopenhag Üniversitesi’nde yapılan son çalışma, polifenollerin proteinlerle birleştirilmesinin gelişmiş bir anti-enflamatuar etkiye yol açabileceğine ve potansiyel olarak insanlar için sağlık yararları sağlayabileceğine dair umut verici kanıtlar sunmaktadır. Bu bulguları doğrulamak için hayvanlarda ve insanlarda daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir, ancak bu araştırma, iltihapla mücadele etmek ve daha iyi sağlığı teşvik etmek için yeni yollar geliştirmeye yönelik önemli bir adımdır.
Yorum Yazın