Brigham and Women’s Hospital’daki araştırmacılar, vücut kitle indeksi (BMI) yüksek olan kişilerde D vitamininin farklı şekilde metabolize edilebileceğine dair yeni kanıtlar buldu. JAMA Network Open’da yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar, Brigham araştırmacıları tarafından yönetilen ve D vitamini veya deniz omega-3 takviyesi almanın kanser, kalp hastalığı veya felç gelişme riskini azaltıp azaltmayacağını araştıran ülke çapında büyük bir klinik çalışma olan VITAL çalışmasından elde edilen verileri analiz etti. VITAL verilerinin yeni analizi, D vitamini takviyesinin çeşitli sağlık sonuçları üzerinde olumlu etkilerle ilişkili olduğunu, ancak sadece BMI 25’in altında olan kişiler arasında olduğunu buldu.
Bu korelasyon, daha yüksek vücut ağırlıklarında D vitamini metabolizmasında farklı bir şeyler olduğu gerçeğine bağlanabilir. Bu çalışma, D vitamini takviyesinin yüksek VKİ’ye sahip kişilerde neden aynı etkiye sahip olmadığını açıklamaya yardımcı olabilir. D vitamini, başta vücudumuzun kalsiyum ve magnezyum gibi mineralleri emmesine yardımcı olmak üzere birçok biyolojik süreçte yer alan temel bir besindir. İhtiyacımız olan D vitamininin bir kısmı vücutta güneş ışığından yapılırken, D vitamini eksiklikleri genellikle takviye ile tedavi edilir.
Laboratuvar çalışmaları, epidemiyolojik araştırmalar ve klinik araştırmalardan elde edilen kanıtlar, D vitamininin kanser ve kardiyovasküler hastalıkların insidansı ve ilerlemesinde rol oynayabileceğini göstermiştir ve orijinal VITAL çalışmasını başlatan da bu kanıtlardır. VITAL çalışması, 50 yaş üstü erkekler ve 55 yaş üstü kadınlardan oluşan 25.871 ABD’li katılımcının yer aldığı randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmaydı. Tüm katılımcılarda kayıt sırasında kanser ve kardiyovasküler hastalık bulunmamaktaydı. Çalışma, genel kohortta kanser, kalp krizi veya inmeyi önlemek için D vitamini takviyesinin çok az faydası olduğunu ortaya koyarken, BMI ile kanser insidansı, kanser mortalitesi ve otoimmün hastalık insidansı arasında istatistiksel bir korelasyon olduğunu göstermiştir.
Araştırmacılar, başlangıçta (D vitaminine randomizasyondan önce) kan örnekleri veren orijinal çalışmadaki 16.515 katılımcının yanı sıra iki yıl sonra alınan takip kan örneği ile 2.742 katılımcının verilerini analiz etti. Araştırmacılar, toplam ve serbest D vitamini seviyelerinin yanı sıra D vitamini metabolitleri, kalsiyum ve vücudun D vitaminini kullanmasına yardımcı olan paratiroid hormonu gibi D vitamini için diğer birçok yeni biyobelirteçleri ölçtüler. Araştırmacılar, D vitamini takviyesinin, kilolarından bağımsız olarak insanlarda D vitamini metabolizmasıyla ilişkili biyobelirteçlerin çoğunu artırdığını buldular. Bununla birlikte, bu artışlar yüksek BMI’ye sahip kişilerde önemli ölçüde daha azdı.
Yazarlar, VITAL bulgularının, araştırma topluluğunun kanser ve diğer hastalıkların önlenmesinde D vitamini takviyesinin potansiyel faydalarını araştırmaya devam etmesi ve takviyenin sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirirken BMI’yi dikkate alması için bir eylem çağrısı olduğu sonucuna varmıştır. Bu nüanslar, D vitamini hikayesinde daha fazlası olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Daha kişiselleştirilmiş D vitamini dozu ile nüfus genelinde faydalar elde etmek mümkün olabilir.
Yorum Yazın